İş teklifi aldınız, maaş pazarlığını nasıl yapacaksınız? Yetkinliğinize ve tecrübenize bakınca, hak ettiğiniz ücreti alabiliyor musunuz?
Ne hikmetse kültürümüzde para/maaş mevzuları pek dillendirilmez, İK maaş beklentimizi sorduğunda utana sıkıla cevap veririz. Yazılım işçileri olarak (ben de dahil) değerimizi nasıl ölçeriz ve hak ettiğimizi düşündüğümüz ücreti pazarlık masasına oturduğumuzda nasıl elde ederiz sorularına cevap bulmaya çalışıyorum. Elbette para her şey değil, ama şunu da samimiyetle itiraf etmeliyiz ki yazılımcılar olarak biz de diğer işçiler gibi emeklerimizi ve vakitlerimizi ücret karşılığında satıyoruz. O yüzden, para önemli. Yazılım mühendisi olarak rastladığımız her şeyde verimi artırmak için gösterdiğimiz hevesi, maaş/para konusunda da göstermeliyiz. Ucuza gitmeyin!
Imposter syndrom adı verilen ve insanın kendini olduğundan daha az yetkinlikte görmesi şeklinde açıklanabilecek bir duruma düşmemeliyiz. Her konuda iyi olmak zorunda değilsiniz elbette, ama iyi olduğunuz alanlarda özgüven sahibi olun.
Rakibin diğer yazılımcılar, belki bireysel anlamda X kişisi ile bir rekabette olmayacaksın ama genel olarak yazılımcılar ile bir mücadele içinde olduğunu unutma. Sen öğrenmeyi bırakırsan makas açılır, sen denemeyi bırakırsan başkası dener ve başarır.
“Yazılımcılar asosyal olur” gibi klişelere girmeyeceğim, ama şu da bir gerçek ki bilgisayarla fazla muhattap olduğumuzdan bazen insanlarla nasıl sağlıklı iletişim kurulacağını ve bu işin inceliklerini unutabiliyoruz. Tıpkı yıllar sonra bankada bir formu el yazısıyla doldurmanız gerektiğinde zorlandığınız gibi. Bu durum kimi zaman unutmaktan değil de üşenmekten de kaynaklanabiliyor. Üşenmemeliyiz ve konuşmalıyız. İsteklerimizi işverene münasip bir dille ifade etmeliyiz. Kendini anlatamazsan, beklentilerinin karşılanması çok zor.
Yukarıda yazdıklarım arasında alıp da kolayca uygulayabileceğiniz somut bir tavsiye yok farkındayım, ama merak etmeyin, size pazarlıkla alakalı çok somut bazı tavsiyeler vereceğim. Pazarlıkta, neyin pazarlığı olursa olsun, en mühim nokta elinizi açık etmemek. Önem sırasına göre, dikkat etmemiz gereken hususlar:
İK size maaş beklentinizi sorduğunda, soruyu geçiştirin. Genellikle bir iş başvurusunda, ilk adım İK ile doğrudan veya bir form üzerinden irtibat kurmaktan geçer. Size soracakları ilk sorulardan biri de ücret beklentiniz olur. Hayatta biraz ketum olmak lazım, özellikle de değerli bilgiler için. Sizin maaş beklentiniz İK için çok kıymetli bir bilgi, fakat çok da gerekli bir bilgi değil. Neden derseniz, İK bu bilgiyi kullanarak pazarlığa bir adım önde başlıyor. Siz hiç İK’nın bir pozisyon için önceden “bu pozisyonun maaşı 10.000TL’dir” dediğini duydunuz mu? En iyi ihtimalle bir aralık verirler ki bu da kanun niteliği taşımaz, esneme payı her zaman vardır. Peki soruyu nasıl geçiştirebilirsiniz, mesela en basitinden “maaş beklentimi söylemek istemiyorum” diyebilirsiniz. Veya diyelim ki maaş beklentiniz 10.000TL, “20.000TL kazansam hiç fena olmaz” gibi muzip bir cevap da verebilirsiniz.
Ketumluk prensibiyle hareket ederek, mevcut maaşınızı da asla söylemeyin. İK sizin mevcut maaşınızı bilmek zorunda değil, ellerine koz vermeyin.
Her şeyin pazarlık konusu yapılabileceğini unutmayın. Maaş zaten bariz, ama buna ek olarak yol ücreti, özel sağlık sigortası, yemek ücreti, garanti (sözleşmede yazması lazım) bonus’lar, şirket hissesi gibi kalemlerde de pazarlık yapmalısınız (yapabilirsiniz demiyorum, yapın diyorum).
Acele etmeyin. İnsanoğlu aceleci yaratılmış, tez canlı varlıklarız. Bu zayıflığınızı bilin ve ona göre davranın. Pazarlık sürecinde acele etmeyin, bir şeyler elden gidiyor gibi hissedebilirsiniz bu yanılgıya da düşmeyin. Size bir teklif sunulduğunda, genelde 1-2 hafta düşünme süresi verilir. Bunu açıkça söylemeseler bile, bir miktar düşünme süresi istemekte hiçbir problem yok. Sakın karşı tarafın sizi aceleye getirmesine izin vermeyin, unutmayın bu sürece onlar da yatırım yaptı ve son noktaya kadar geldiler, sizi sırf bir hafta daha düşüneceksiniz diye kaldırıp bir kenara koymazlar. Hatta uç bir örnek vereyim, mesela diyelim ki telefonda teklif aldınız, işveren açtı telefonu ve dedi ki “Seninle çalışmak istiyoruz, istediğin maaşı da kabul ediyoruz, sana 11.000TL vereceğiz. Ne düşünürsün?”. Cevap olarak, “ilginiz için çok teşekkür ederim, acele etmek istemiyorum düşünmek için birkaç güne ihtiyacım var” diyebilirsiniz.
Yeni mezun arkadaşlar için: Sakın arkadaşlarınız iş bulup bir yerlerde çalışmaya başlıyor diye dışarıda kalmış hissine, işsiz kalmış hissine kapılmayın. Eğer bu hisse kapılırsanız, pazarlık gücünüzü kaybedersiniz, ilk gelen teklife atlarsınız. Acele etmeyin, gerekirse doğru teklif için bekleyin ve seçeneklerinizi çoğaltın.
Pazarlık tek iterasyonda bitmeyebilir. Mesela size 10.000TL teklif edildi, beğenmediniz ve 11.000TL istediniz diyelim. İşveren “11.000TL veremem, al sana 10.250TL son” dediğinde siz 10.500TL isteyebilir, hatta tekrar 11.000TL’de bile diretebilirsiniz.
Tek bir yerle görüşmeyin, mümkünse birkaç alternatif olsun elinizde. Bir seçim yapacaksınız, ne kadar çok seçenek olursa istediğinizi elde etmek o kadar kolaylaşır. Teklifleri birbirine kırdırabilirsiniz, mesela 10.000TL veren A şirketi ve 12.000TL veren B şirketi varsa, A şirketine gidip bakın B’den böyle bir teklif aldım o yüzden sizden bu teklifin üzerine çıkmanızı istiyorum diyebilirsiniz.
Glassdoor.com gibi siteleri kullanarak, bulunduğunuz şehirde çeşitli tecrübe ve pozisyonlara ne kadar ücret ödendiğini öğrenebilirsiniz. Çevremden duyduğum ve şahit olduğum 2019 yılı yeni mezun maaşlarını düşündüğümde, 2020 yılı için okulu bitirip diplomasını alacak arkadaşlar yazılımcı maaşı olarak net 6000TL hedefleyebilirler. Ülkemizde maalesef etiket çok önemli, kalburüstü bir okuldan mezun değilseniz 3000TL civarı bir maaşla başlama ihtimaliniz var. Bu ihtimalden kurtulmak için yapmanız gerekenler:
Okul hikaye, gerçekten yazılımı seviyorsanız ve hayatınızı yazılımla kazanacaksanız pratikte işinize yarayacak şeyler öğrenin, güncel teknolojileri takip edip örneklerle uygulayın.
Referans bulun. Mesela X şirketi popüler bir şirket olsun ve yazılımcılara hak ettiği ücreti veriyor olsun, eğer iyi bir okuldan mezun değilseniz bu şirket sizi hiç değerlendirmeyebilir. Bu durumda yapmanız gereken, X şirketinde çalışan birilerine ulaşıp referans olmasını sağlamaktır. Dünya küçük, mutlaka bir yerlerden bir tanıdık çıkacaktır.
Pek çok şirkete başvurun ve bu işi sistematik biçimde yapın. İhtimalleri ne kadar çok artırırsanız, iyi bir ücretle başlayacağınız işi bulma şansınız o kadar artacaktır.
İş arayışınızda başarılar diliyorum, umarım gönlünüze göre işler bulursunuz.